|
||
İYİ Kİ VARSIN” REKTÖR ÇARIKÇI TİYATROSU, BÜYÜKSÜN SİYASET!!! | ||
HABER AKDENİZ KULİS Haberi | ||
![]() |
||
|
||
Onca yıpranmışlık, onca şaibe, onca istenmeme ve onca yönetim zafiyetine rağmen siyasi kuşatmanın kanatları altında Prof.Dr. İlker Çarıkçı yeniden rektör olarak atattırılmıştır. Bu atamanın kaybedeni emin olun ki Isparta ve Üniversite, kazananı ise; -Üniversiteyi bir rant kapısı gören rantiye grubu, Bu talihsiz atamanın yine kaybedeni, esnafını korumayan Isparta Ticaret Odası, Esnaf Odası ve özel yurt işleten küçük girişimcileridir. Bilindiği gibi Isparta, Karabük’ten sonra nüfusuna oranla en fazla öğrencisi olan 2.ci kenttir. Ancak siyasi irade’nin Isparta’ya yaptığı ve yapmasına fırsat verdiği biri 9.000 binlik diğeri 5.000 binlik iki kredi yurtlar binası Isparta’daki küçük yurt işletmecilerini etkilemiş ve son 2 yıldır apartların yarısı boş kalmış ve Isparta’lı küçük girişimci zarara uğratılmıştır. Isparta ve Ispartalı dikkate alınmadan kazanan, tek kişilik “İyi ki Varsın Çarıkçı” oyununu yazanlardır. Ne yazık ki 16 Temmuz gecesi meydanlara inmek yerine yumuşak mesajlarla fetö karşıtı gibi görünenler şimdilerde kendileri hakkında çıkan eleştirel yazıları fetöcülerin işi bu diye hafife almaktadırlar. Unutulmasın Isparta kamuoyu, kimin fetöcü olduğunu, kimin fetöcülerle iş tuttuğunu ve kimin fetöcülerden berat belgelerini aldığını iyi bilmektedir. Ama siz her dönemin yelkencileri olduğunuz için kime ve kimin kayığına binmeyi çok iyi bilirsiniz. Ankara bu haksız atamanın neresindedir bilinmez ama, sayın Cumhurbaşkanımız devlet idaresinde büyük önem arz eden şu 3 temel unsurun altını pek çok defa çizmiştir: Adalet, İstişare ve Liyakat. Hepimizin hakkında az çok fikir sahibi olduğu bu kavramlardan “Adalet”, kısaca hakka, hukuka riayet etme; “istişare”, ehline danışma veya meşveret/ortak akıl yürütme; “liyakat” ise bir işe layık olma, onda yeterli kabiliyete sahip olma şeklinde tanımlanabilir. Ehliyet/liyakat, yani emanetin/işin ehline/liyakat sahibi olana verilmesi hususu da Kur’an-ı Kerim ve hadislerde bahse konu mühim bir kaidedir. Liyakat ayrıca önceki iki kavramın bir nev’i neticesi olarak da kabul edilebilir. Buna göre; önce istişareyle doğru fikir tespit edilir, hâsıl olan müktesebat çerçevesinde adaletle hükmedilir, neticede tabiatıyla emanet layık olana teslim edilir. Görüldüğü gibi alemşümul niteliğe sahip bu üç düsturun yalnızca Cumhurbaşkanlığı sisteminin değil, fıtratın gereği herhangi bir demokratik yönetim sisteminin temel taşlarını teşkil etmesi beklenir. Ne var ki günümüzde bu düsturların tamamen araçsallaştığı, hamasi nutukların vazgeçilmez süsleme elemanı olmaktan öteye geçemediği gözleniyor. İdarenin bu meselede SDÜ rektörlük ataması dahil, kavil ve fiilde tezat içerisinde olması da insanda ister istemez hüzünlü bir gülümsemeye neden oluyor. Zira özellikle ülke bürokrasisinde üst düzey yönetici tayinlerinden memur atamalarına değin ‘“adalet” ve “liyakatlin pek de öncelik bulmadığı daha ziyade güçlü referansların(!) etkili olduğu, “adamı” olanın işini yürüttüğü yurdum ortamında kimi kimsesi olmayan garibanlar ağızlarıyla kuş tutsalar nafile. Ülkemizde her dönemde var olmakla birlikte özellikle son on yıldan bu yana tırmanarak zirveye ulaşmış bir nepotizm ve torpil düzeni hâkim. Maalesef ülkemizde işler ehline verilmiyor, makamlar siyasetçilerin yakın çevresindeki insanlara pay ediliyor. Sonra ehil olmayan bu bürokrat yöneticiler işi bilmedikleri gibi hadlerini de bilmiyor ve yetersizliklerini maiyetindekilere her türlü zorbalığı yaparak örtme çabasına girebiliyor. Velhasıl tam da bu durum için söylenmiş “bilen yapar, bilmeyen yönetir” anlayışı kurumlarımızın kalitesini düşürmeye devam ediyor. Siyasetçilerin sadakatten anladıkları devletin kurallarından ziyade, kendilerine sadık kalacak, gerektiğinde vicdana ve hatta hukuka muhalif uygulamalara göz yumabilecek, sorgulama cesaret ve kabiliyetinden yoksun vasat seviyedeki bireylerden müteşekkil bir yönetici teşkilatı kurmak olmamalıdır. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın devlet idaresinde adalet, istişare ve liyakat ilkelerinden söz etmesi son derece haklı ve yerinde bir durumdur. Lâkin bu ilkeleri tatbik edebilmek ancak ve ancak onların bilincine sahip, şuurlu ve alanında iyi yetişmiş kadroların tercih edilmesiyle mümkündür. Sevgili Isparta’lılar SDÜ rektörlük seçiminde üniversite hocalarının, idari personelinin ve Isparta esnafının görüşleri dikkate alınmamış ve ben yaptım oldu mantığı ile hareket edilerek küçük bir zümrenin çıkarları korunmuştur. Bu haksız atamanın Sayın Cumhurbaşkanımızdan tekrardan geri döneceğine olan inancımız tamdır. Geçmişte de atanan bazı Rektörler görevlerinden geri alınmıştır. Ne diyelim darısı SDÜ Rektörlüğüne, İYİKİ VARSIN ÇARIKÇI’ya ve DOLAPÇI’ya olsun. Haber Akdeniz |
||
|
||
Etiketler: İYİ, Kİ, VARSIN”, REKTÖR, ÇARIKÇI, TİYATROSU,, BÜYÜKSÜN, SİYASET!!!, |
|